PhD. Janet Molzan Turan*, Dr. Lale Say**, Dr. Ayten
Bulut ***
* PhD.; İstanbul Ü. Çocuk Sağlığı Enstitüsü
** İstanbul Ü. Tıp Fak. Kadın ve Çocuk Sağ. Eğitim
ve Araş. Birimi
*** Prof. İstanbul Ü. Çocuk Sağlığı Ensitüsü
Beyin ve omuriliğin geliştiği nöral tüp, fetal yaşamın ilk dört
haftasında oluşur. Henüz tam olarak nedeni bilinmeyen ancak genetik ve
çevresel etmenlerin birlikte rol oynadığı düşünülen bazı durumlarda nöral
tüp oluşumunu tamamlayamaz ve anensefali, ensefalosel, meningosel, miyelosel,
spina bifida, gibi nöral tüp defektleri (NTD) denilen ciddi doğumsal anomaliler
oluşur. Anensefalili bebekler doğumdan kısa bir süre sonra ölürler. Diğer
NTD’ler, yaşam boyu sürecek ciddi sakatlıkların nedenidir. Getirdiği manevi
yükün yanı sıra, NTD’li bir çocuğun tüm yaşam boyu bakımının topluma maliyetinin
ABD'de yaklaşık 532.000 dolar olduğu hesaplanmıştır.
NTD, en sık rastlanan doğumsal anomalilerdendir. Türkiye'de yapılan
bir araştırmada görülme sıklığı binde 3 olarak bulunmuştur. Bu oranın Avrupa
genelinde binde 1, ABD'de ise binde 2 olduğu belirtilmektedir. Daha önce
NTD'li çocuğu olan çiftlerin ikinci çocuklarında NTD görülme olasılığı
%2-3 olarak belirtilmektedir. Ayrıca bilinmeyen sayıda gebeliğin de NTD
nedeniyle düşükle sonuçlandığı düşünülmektedir.
Son yıllarda yapılan
araştırmalar, NTD’lerin annenin gebelik öncesinden başlayarak gebeliğinin
ilk üç ayında kullanacağı günde 0,4 mg folik asit ile %70 oranında önlenebileceğini
göstermektedir.
Bu birincil koruma, prenatal tanı sonrası gebeliğin sonlandırılabilmesi
biçimindeki ikincil korumaya karşı sonlandırma kararının getireceği duygusal
travma ile klinik emek ve mali yük düşünüldüğünde daha iyi bir seçenek
olarak önem kazanmakta ve halk sağlığı açısından önemli bir fırsat olarak
değerlendirilmektedir. Bu nedenle ülkemizde pek çok prenatal tanı merkezinde
yapılan ikincil koruma hizmetlerinin yaygınlaştırılması için yapılan çabalar
sürdürülürken, temel olarak NTD’lerin önlenmesi için yapılan uygulamalarda
birinci basamakta çalışan ekiplere ve yöneticilere görev düşmektedir.
Yapılan Araştırmalar
Folik asitin nöral tüp defeklerini önleme etkisi konusundaki
araştırmalar 1980’lerde başlayıp 1990’larda yoğunlaştı. İlk çalışmalar
daha önce NTD’li çocuk doğurmuş kadınlarda tekrarları önlemek için folik
asit kullanımı konusunda yoğunlaşmıştı. Daha sonraki çalışmalarda folik
asit ya da multivitaminlerin tüm gebeliklerde NTD’leri önlemedeki etkisi
belirlendi. Olgu kontrol, kohort, randomize olmayan, randomize ve yarı
randomize, farklı yöntemlerle yapılmış olan bu çalışmalardan elde edilen
kanıtlar gebe kalma döneminde folik asit kullanımının NTD’leri önlediğini
göstermiştir.
NTD’lerin Yinelemesinin
Önlenmesi Araştırmaları
Bu konuda 1981 yılında yayınlanan ilk çalışmalardan biri, Galler'de
Laurence ve ark. tarafından yürütülmüş bir kontrollü randomize çalışmadır.
İstatistiksel olarak anlamlı olmasa da (göreceli risk 0,40) folik asidin
NTD tekrarını önlemede bir etkisi olduğu düşünülmüştür. Bu çalışmayı izleyerek
İngiltere'de yapılan randomize olmayan çok merkezli bir çalışmada önceki
gebeliklerinde NTD öyküsü olan 900 kadında folik asidin koruyucu etkisi
kanıtlandı. Bu çalışmada folik asit kullananlarda kullanmayanlara göre
NTD yineleme 0,14 oranında az olmuştu (p<0,05). Ancak tedavi grubunun
randomizasyonla seçilmediği bilinen bu çalışmanın yöntem hatası içerebileceği
düşünülebilir.
Ancak sonraki araştırmalar folik asit kullanımının NTD’lerin
yinelemesini önleyici etkisini kuvvetli bir biçimde desteklemekteydi. İngiltere
ve Macaristan'da önceki gebeliklerinde NTD öyküsü olan 1200 kadının katıldığı
çok merkezli randomize kontrollü bir izlem çalışmasında döllenmeden en
az bir ay önce başlanarak ilk üç gebelik ayı süresince günde 4 mg folik
asit alınmasının NTD riskini 3,6 kez azalttığı bulundu (göreceli risk 0,28,
p<0,05). Küba ve Türkiye'de yürütülen iki çalışmada günde 5 mg folik
asit kullanımının NTD öyküsü olan kadınların sonraki gebeliği için tam
bir koruyucu etkisi olduğu gösterildi. İrlanda'da yapılan bir randomize
çalışmada da folik asitin daha da düşük dozda (0,36 mg) alınmasının koruyucu
etki yaptığı görüldü.
NTD Oluşumunun Önlenmesi Araştırmaları
Yalnız ABD'de 571 olgu ve 1119 kontrolden oluşan bir olgu kontrol
çalışması gebe kalma folik asit kullanımının NTD riskini azalttığını gösteremedi.
Macaristan'da yürütülen ve 5000’den fazla kadının katıldığı büyük bir randomize
çalışma, gebe kalma döneminde 0,8 mg folik asit içeren multivitamin kullanımının
NTD’lerin önlenmesinde %100 koruyucu etkisi olduğunu gösterdi. Çin'de yapılan
yaklaşık 250.000 kadının izlendiği kohort çalışmanın yeni açıklanan sonuçları
bu dozun yarısının bile (0,4 mg) kadınların NTD’li bebek doğurma riskini
yüksek prevalansa sahip olan bölgelerde %85, düşük prevalansa sahip olan
bölgelerde %40 oranında azaltmak için yeterli olduğunu belirledi.
Folik asitin NTD’lerini önlediğini gösteren yeterince kanıt bulunmaktadır.
DSÖ de doğurgan çağdaki tüm kadınların günde 0,4 mg folik asit kullanmalarının
sağlanmasını önermektedir. Bu öneri pek çok ülkede diyetlere düzenli olarak
folik asit eklenmesiyle NTD insidanslarında düşme görülmesi sonucu geliştirilmiştir.
Avrupa'da NTD sıklığının en fazla görüldüğü ülke olan İrlanda'da 1980’li
yıllarda binde 2,7 olan prevalansın alınan önlemlerle 1994 yılında binde
1,5'e gerilediği bildirilmektedir.
Uygulamada Sorunlar ve Çözüm Örnekleri
ABD'de tüm doğurgan çağdaki kadınların %30’unun günlük 0,4 mg
folik asit aldığı tahmin edilmektedir. Kadınlara yönelik sağlık hizmeti
sunanların NTD’lerin önlenmesi amacıyla folik asit önermeyi bir tutum biçimine
getirmedikleri gözlenmektedir. Folik asit kullanımını arttırmak için 1998
yılında tahıl ürünlerine folik asit eklenmesine başlanmıştır. Bu girişim,
tüm doğurgan çağdaki kadınların günde 0,4 mg folik asit almalarını sağlamak
amacıyla uygulanmaktadır. Ayrıca çeşitli kuruluşlar da folik asit kampanyaları
yaparak kullanımı desteklemektedirler. ABD'nin halk sağlığı alanında çalışan
en etkin resmi kurumu Centers for Disease Control and Prevention (CDC),
çeşitli tıp örgütleri ve sivil toplum kuruluşları ile March of Dimes adlı
bir vakıf "Folik Asit Ulusal Konseyi" oluşturulmuştur. ABD'de tüm doğurgan
çağdaki kadınların günde 0,4 mg folik asit kullanmaları ya da günlük diyetlerinde
folik asit eklenmiş yiyeceklerle birlikte folik asitten zengin yiyeceklere
yer vermeleri için eğitilmeleri amaçlanmaktadır. 1999 yılında hedefi; üç
yıllık bir süre sonunda ABD'deki NTD’leri en az %30 azaltmak olan bir kampanya
başlatılmıştır. Yine ABD'de "South Carolina NTD Kampanyası" adı verilen
ve 1996 yılında başlayan bir çalışmada doğurgan çağdaki kadınların tümünün
hergün folik asit kullanımının desteklenmesi ve bu yolla NTD’lerin azaltılması
amaçlanmıştır. Kampanya düzenleyicileri, South Carolina'da 1992 yılında
binde 2 olan NTD oranının, 1999 yılında binde 1,3’e gerilediğini belirlemişlerdir.
İngiltere'de de folik asit kullanımı için destekleyici girişimler
yapılmaktadır. Genel pratisyenlerin %95’inin folik asitin NTD’leri azalttığını
bilmekle birlikte ancak %42’sinin gebe kalma döneminde folik asit kullanımı
önerdikleri saptanmıştır. 1992 yılından bu yana tüm doğurgan çağdaki kadınların
folik asit kullanması ülke düzeyinde önerilmektedir. 1993 yılında yapılan
araştırmalarda antenatal kliniklere başvuran kadınların yalnızca %3’ünün
gebelik öncesi folik asit alımını arttırdığı gösterilmiş. Bu oranın 1994
yılında %18’e yükseldiği belirlenmiştir. Spina Bifida ve Hidrosefali Derneği
bu konuda halkın farkındalığını artırmak için çalışmalar yapmaktadır. Tahıl
ürünlerine folik asit katılması uygulamasına başlanmıştır. Bu uygulama
İrlanda ve Kanada'da da benimsenmiştir.
Ülkemizde de etkinliği gösterilmiş olmakla birlikte NTD’lerin
folik asit kullanımı ile önlenmesi konusunda girişimlerin başlaması çok
yenidir. Sağlık Bakanlığı 1999 yılında programa aldığı "Genetik Hastalıklardan
Korunma Programı"na NTD’lerden korunmayı da almıştır. Programın amaçları
arasında gebe kalma döneminde folik asit kullanımının yaygınlaştırılması
yer almakta, kısa erimde tüm 15-49 yaş kadın grubunun her gün 0,4 mg folik
asit kullanmasının önerilmesi, uzun erimde ise gıdaların folik asitten
zenginleştirilmesi çalışmalarının yapılması gerektiği belirtilmektedir.
Eş zamanlı olarak
İstanbul Fındıkzade semtinde o yörede yaşayan gönüllülerin katılımı ile
yürütülen ve temel amacı ailelerin üreme sağlığının iyileştirilmesi olan
"Sağlıklı Başlangıçlar Projesi" kapsamında başlatılan bir kampanya da folik
asit konusuna odaklanmaktadır. Çeşitli kuruluşlarla Avrupa Birliği'nin
desteklediği İstanbul Üniversitesi Çocuk Sağlığı Enstitüsü’nün yürüttüğü
projenin bir bölümü olan kampanyada doktorlar, eczacılar ve yeni evli çiftler
olarak üç hedef grup seçilmiştir. Kampanyanın amacı bu grupların dikkatini
folik asit ile NTD ilişkisine çekerek doğurgan çağdaki tüm kadınların günde
0,4 mg folik asit kullanmalarını sağlamaktır. Kampanyanın etkinlikleri
her üç gruba yönelik yazılı belge hazırlamak, doktorlar için bir bilgilendirme
toplantısı ve bilimsel toplantılar düzenlemek, yeni evli çiftlere evlendirme
dairelerinde ulaşarak bilgilendirmek ve medyayı kullanmak olarak belirlenmiştir.
Öneriler
Ülkemizdeki NTD sıklığının göreceli olarak yüksek olduğu düşünüldüğünde
gebe kalma döneminde folik asit kullanılmasının NTD sıklığını azaltmada
önemli katkısı olması beklenir. Türkiye'de NTD sıklığının azaltılması için
aşağıda sıralanan önlemlerin uygulanması yararlı olacaktır.
*NTD’li bebek doğurmuş ya da kendilerinde /yakın akrabalarında
NTD öyküsü olan tüm çiftler, yeni bir gebelik öncesi folik asit kullanımı
konusunda bilgilendirilmelidirler. Bu dönemde genetik danışmanlık verilmeli
ve anne adayının günlük 4-5 mg folik asit kullanmaya başlaması sağlanmalıdır.
*Yakın gelecekte gebe kalmayı planlayan tüm kadınlar gebe kalma
döneminde günlük 0,4-1 mg folik asit kullanmalıdırlar. Türkiye'de gebeliklerin
%40’ının planlanmamış olduğu düşünülürse, bu amaca ulaşmak zor olabilir.
Bu durumda temel gıda maddelerinin (ekmek, pirinç, un) folik asit ile zenginleştirilmesinin
daha uygun olacağı düşünülebilir. Ayrıca doğurgan çağdaki tüm kadınların
günlük uygun miktarda folik asit preparatı kullanmaları sağlanabilir.
*Ülkemizde NTD’lerin önlenmesi için uygun doz olan 0,4-1 mg folik
asit içeren özel bir preparat yoktur. B vitamin kompleksleri, multivitaminler
ve prenatal vitamin preparatları bu dozda folik asit içerebilirler. Bunların
sürekli kullanımı pahalı olabilir, ayrıca diğer vitaminlerden (örn. A vit)
aşırı miktarda alınması sonucunu da doğurabilir. Bu gerekçeyle Sağlık Bakanlığı
toplum genelinde NTD insidansının azaltılması için ilaç firmalarının uygun
dozda folik asit içeren ekonomik preparatlar üretmelerini sağlamalıdır.
*NTD’lerin önlenmesinde folik asit etkisinin duyurulması için
ulusal çapta yukarıda örneklenen kampanyaların benzerleri düzenlenebilir.
Bu kampanyalar üreme çağındaki tüm kadın ve erkekler ile sağlık çalışanlarını
(doktor, ebe, hemşire, eczacı) hedef almalıdır. Birinci basamak sağlık
kuruluşlarındaki çalışanların konuyla ilgili olarak eğitimi özellikle önemlidir.
Kaynaklar
1- American Academy of Pediatrics, Policy statement.
Folic acid for the prevention of neural tube defects. Pediatrics September
1993;92(3):493-4
2- Aydınlı K, Cajdas A, Kayserili H ve ark. The
effect of preconceptional folic acid treatment on the recurrence risk of
nonsyndromic neural tube defects. Balk J of Med Genet 1998;1(3): 120-4
3- Berry RJ, Li Z, Erickson D, et al. Prevention
of neural-tube defects with folic acid in China. N Engl J Med 1999; 341
(20): 1485-90
4- Centers for Disease Control. Recommendations
for the use of folic acid to reduce the number of cases of spina bifida
and other neural tube defects. MMWR 1992; 41 (No.RR-14): 1-7
5- Friel JK, Frecker M, Frase FC. Nutritional patterns
of mothers of children with neural tube defects in Newfoundland. Am J Med
Genet 1995; 55: 195-9
|