STED.......STED Kapak

..
 
 
 
On Soru On Yanıt


Bu ayki konumuz; “Yaz Tatili ve Çocuk“. Sorularımızı  Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları AD Sosyal Pediatri ’nden 
Dr. Figen Şahin yanıtladı. 

 1. Güneş ışınlarının zararı var mıdır?
 Güneş ışınlarının %95'i ultraviyole A, %2-5'i ultraviyole B'den oluşur. Özellikle ultraviyole B güneş yanığı, bronzlaşma, erken deri yaşlanması ve karsinogenez gibi birçok etkiden sorumludur. Güneş yanığı özellikle açık tenli kişilerde ortaya çıkar; eritem, ısı artışı, ağrı ve ödem gibi inflamasyon belirtileri vardır. Ayrıca yüksek ısı sıcak çarpmasına yol açabilir. Bu durumda ateş yükselir, halsizlik, baş dönmesi, baş ağrısı, bulantı ve kusma görülür. Doğrudan güneşe maruz kalmak gözde katarakt oluşmasına yol açabilir. Güneş deriyi kurutur, kırıştırır, erken yaşlandırır ve uzun dönemde deri kanserlerine yol açabilir.
 2. Yazın güneşten nasıl korunmak gerekir?
 Yazın saat 10.00-16.00 arası güneşte kalmamak, ince, açık renk, bol giysiler giymek, güneşe çıkmadan 20 dakika önce koruma faktörü 15'den yüksek olan koruyucular sürmek ve bu uygulamayı 2 saatte bir yinelemek yararlı olabilir. İki yaşın altındaki çocuklar bronzlaşacak kadar güneşe maruz kalmamalı ve asla güneş yanığı olmasına izin verilmeyecek biçimde korunmalıdır. Sık sık duş yapıp serin suyla yıkanmak, bol su içmek de sıcak çarpmasından korunmayı sağlar.
 3. Çocuk ne zaman yüzme öğrenebilir?
 Çocuklar 3-5 yaş arasında suda batmadan durma, kısa bir mesafeyi gitme gibi basitçe yüzmeyi öğrenebilirler. Ancak bu yaşta yüzme yarışma sporu olarak yapılmamalıdır. Altı yaşından sonra daha teknik olarak yüzme ve yarışmalar başlayabilir.
 4. Deniz ve yüzme havuzlarının sağlık açısından riskleri nelerdir?
 Öncelikle her ikisi için de geçerli olan boğulma riski vardır. Yüzme bilmeyen kişilerin boylarını geçen yerlere gitmemeleri, çocuklarınsa yüzme biliyor olsalar bile gözetimsiz bırakılmamaları bu yüzden çok önemlidir. Yine hem havuzda, hem denizde mantar enfeksiyonları, akut otitis media, idrar yolu enfeksiyonuna yakalanma olasılığı bulunur. Havuzlarda özellikle adenovirüslere bağlı konjonktivit riski vardır. Havuzda klor oranı fazlaysa, buna bağlı sorunlar görülebilir. Denizde de bir diğer risk deniz canlılarına bağlı yaralanmalardır.
 5. Deniz canlıları tarafından yaralanınca ne yapmak gerekir?
 En sık rastlanan deniz hayvanı yaralanması denizanasına bağlıdır. Sıklıkla yüzerken denizanasına çarpmakla gerçekleşir. Bu durumda çok şiddetli ağrı, kızarıklık, şişlik ve bazı türlerinde anafilaktik reaksiyon görülür. Bu durumda bölge alkol ile yıkanmalıdır. Alkol toksinleri fikse ve denatüre eder. Daha sonra talk pudrası sürülebilir. Anafilaksi varsa acil tedavisi yapılmalıdır.
 Tüm denizlerimizde yaygın olarak bulunan vatoz balığının dikenli bir türü de önemlidir. Bu balığın dikeninin battığı yerde nekroz gelişebilir, ayrıca geç etki gösteren bir kardiyotoksini vardır. Bu nedenle bu hastaların acil kardiyak girişim yapılabilecek bir merkezde bir gün izlenmeleri önerilir.
 6. Yazın yılan ya da akrep soktuğunda ne yapmak gerekir?
 Yılan ısırıklarının mortalitesi %1'dir. Çocuklarda klinik bulgular daha da ağır seyreder. Tedavisinde yılan serumuna ek olarak yara bakımı, ısırık yerinin proksimaline turnike ve soğuk uygulanması, tetanoza karşı profilaksi ve analjezi gerekir. Yılan zehirinde nörotoksin ve kardiyotoksin de bulunabileceğinden hasta bu sistemlere yönelik acil girişimlerin yapılabileceği merkezlerde gözlenmelidir.
 Akrep sokmalarında da akrep serumu ve yılan ısırığındakilere benzer biçimde yara bakımı uygulanmalıdır.
 7. Böcek ısırıklarında ne yapılır?
 Böcek sokmaları yerel kaşıntılı bir lezyonla sınırlı kalabileceği gibi ciddi alerjik reaksiyonlar ve anafilaksiye dek giden ağır tablolarla seyredebilir. Tedavide ekstremite elevasyonu, soğuk kompresler ve buz uygulaması, steroidli pomadlar ve oral antihistaminikler yararlı olur. Ağır olgularda anafilaksi tedavisi gerekebilir.
 8. Böcek kovucuların sağlığa zararları var mıdır?
 Sprey, stik ve losyon biçiminde kullanılan böcek kovucular bulunmaktadır. Bunlar 6-8 saatlik bir koruma sağlarlar ve etkileri kişisel ve çevresel koşullara göre değişkenlik gösterir. Önerildikleri biçimde kullanılırlarsa genellikle güvenlidirler. Bazı kişilerde kontakt dermatit, rinit ve astım gibi deri ve solunum sistemi alerjilerine yol açabilirler.
 9. Çocukla yolculuk ederken hangi taşıt aracı daha uygundur ve nelere dikkat edilmelidir?
 Yolculuk edilecek yerin uzaklığına ve kişisel seçimlere göre hangi taşıt aracının daha iyi olduğuna karar verilebilir. Uçak hızlı olduğu için yolculuk süresinin kısa olması avantajı vardır. En ön sıranın önünde diğer sıralara göre daha geniş bir alan vardır. Çocukla yolculuk yaparken bu sıranın seçilmesi ya da koridor tarafında oturulması hareket rahatlığı sağlar. Hava yolculuğu bebeğin susamasına neden olacağı için bebeğe sık sık su verilmeli, emziren anneler de kendi sıvı alımlarına dikkat etmelidir. İniş ve kalkışlarda kabin basıncındaki değişiklikler kulakta ağrı yaratabilir. Bu durum Eustachi tübünün anatomik yapısının farkına bağlı olarak çocuklarda daha rahatsız edici olabilir. Bu sorunun üstesinden gelmek için bebeğin yutkunmasını sağlamak, bunun için de beslenmesini iniş ve kalkışlara denk getirmek yararlı olabilir.
 Tren yolculuğu süre olarak uzun, ama hareket serbestliği sağladığından çocuk için daha az sıkıcıdır. Sigara içilmeyen bir kompartmanda, yanınızda çocuğun oyuncakları ve yiyecekler de bulunursa yolculuk zevkli olabilir.
 Karayolu ile yolculuk çocuğun hareketini kısıtlar, ama kendi arabanızla gidiyorsanız istediğiniz zaman mola varebilme avantajınız vardır. Arabada 12 yaşından küçük çocukların mutlaka arkada ve kendi özel araba koltuklarında oturmaları güvenlikleri için zorunludur. Sıklıkla yapılan bir hata, çocukların arkada bir erişkinin kucağında oturtularak güvenliklerinin sağlandığının düşünülmesidir. Oysa kaza anında böyle bir durumdaki çocuk, tek başına olduğundan daha sert bir biçimde fırlamaktadır. Tek başına emniyet kemeri de küçük çocuklar için yeterince güvenli değildir, bu yüzden mutlaka çocuğun yaşına ve kilosuna uygun araba koltukları kullanılmalıdır.
 10. Anne babalara çocuklarının yaz tatilinde ders çalışması konusunda ne önerilmelidir?
 Ruh sağlığı açısından tatilin anlamını çocuk ve ergenler için yetişkinler belirlemekte ve buradaki tutumlara ilişkin öneriler anne babaları ilgilendirmektedir. Çocukların yaz döneminde de ders konusunda zorlanmaları, onların bir dinlenme süresi geçirmeden yorgun bir şekilde okula başlamasına ve derslerle ilgili bıkkınlığa yol açabilmektedir. Bu nedenle ders çalışmaya ara verilmesi ve çocuğun okulu, öğretmenlerini ve arkadaşlarını özlemesi sağlanmalıdır. 
 Okuma ve yazma ile ilgili zorluğu olan çocuk ve gençlere ders kitapları dışında, yaş dönemlerine uygun seçilecek resimli öykü ya da gençlik romanlarını okumayı özendirmek, yazma konusunda ise günlük tutma şeklinde yazma alışkanlığını desteklemek uygun olacaktır. Ayrıca ailenin olanakları ölçüsünde çocuğun yabancı dilini destekleyen yaz okulları bu amaçla seçilebilecek uygun desteklerdir. Ayrıca aileden ayrılma, bağımsız kalabilme, yaşıt gruplarına katılma gibi zorlukların üstesinden ge
 

.............................................Başa Dön.....Sayfa Başı