......... |
ENDÜSTRİYEL BİR ÇEVRE FELAKETİ: AKRİLONİTRİL Dr. Nadi BAKIRCI
İstanbul Tabip Odası Çevre Sağlığı Çalışma Grubu, M.Ü. Tıp Fak. Halk Sağlığı
A.D., Öğr. Gör.
17 Ağustos 1999'da üzerinde yaşadığımız topraklar tarihinin en büyük
doğal felaketlerinden birini yaşarken, aynı anda Taşköprü beldesinin çevresinde yaşayan
insanlar bir yandan başlarına gelen bu korkunç olayın etkisinden kurtulmaya çalışıyor,
diğer yandan ne olduğunu anlamadıkları o "korku"nun etkisiyle "fenalaşıyor"lardı.
Hastalandılar, kuşların, balıkların, evcil hayvanlarının öldüğüne tanık
oldular. Bitkilerin "karardığını" gördüler. Birçoğu komşularını enkaz
altında bırakarak uzaklaşmak zorunda kaldı. Bazıları İzmit Gölü kıyılarına
kadar çekilip beklediler, Korku ve endişe duydular. Günler sonra, kendilerini hasta
eden, bitkileri ve hayvanları öldüren şeyin yıllardır yanıbaşlarında çalışan
bir fabrikadan, AKSA'dan sızan, daha önce adını hiç duymadıkları
"akrilonitril" denilen bir madde olduğunu öğrendiler.
Bu olay, depremden sonra bölgede yaşanan bilebildiğimiz endüstriyel çevre
felaketlerinden yalnızca biriydi. Bu yazıda, olayın özellikle sağlık açısından
ortaya çıkan sonuçları vurgulanacak, akrilonitrilin çevre ve işçi sağlığı açısından
etkileri değerlendirilecek ve bundan sonra yapılması gerekenler tartışılacaktır.
Kazanın Boyutları
17 Ağustos depreminde, Taşköprü yakınlarında kurulu olan ASKA'da akrilonitril
tanklarından üçü hasar gördü. Tanklardan havaya, suya ve toprağa toplam 6400 ton
akrilonitril karıştı. Kirlenmenin boyutuna baktığımızda, akrilonitrilden
kaynaklanan8 bu büyüklükte bir çevre felaketinin dünyada daha önce yaşanmamış
olduğunu görmekteyiz. Kanada'da 1996-1997 arasında 4500 işletme incelenmiş ve bu işletmelerden
çevreye sızan akrilonitrilin toplam 36 ton 299 kg olduğu ortaya çıkarılmıştır
(17,8 ton havaya, 17,26 ton toprağa ve 0,239 ton suya olmak üzere)1. Öyle anlaşılıyor
ki; Kanada'da sözkonusu 4500 işletmeden 176 yılda sızan akrilonitril, bu kaza ile bir
anda çevreye yayılmıştır. Bu da meydana gelen olayın büyüklüğü hakkında bir
fikir vermektedir.
Çevrede yaşayan halk maddenin günlerce koktuğunu ifade etmektedir. Akrilonitril suda
19 ppm, havada 21ppm yoğunluğuna eriştikten sonra kokmaya başlar. Bu durumda, maddenin
çevrede günlerce, zaman zaman bu seviyelerin üzerinde kaldığını söylemek mümkündür.
Deride direkt temas olmadan lezyonların meydana gelmesi yoğunluğun yüksek olduğunu düşündürmektedir.
Sızıntının olduğu gölgede yaşayan 5000'den fazla kişi kimyasala maruz kalmış ve
anlattıklarına göre çeşitli derecelerde etkilenmiştir. Bu anlamda yaşanılan olay
ciddi bir halk sağlığı sorunudur.
Kazadan sonra oluşan sağlık ve çevre sorunları
AKSA Fabrikası'nın çevresinde yaşayan insanlar depremin ardından çeşitli sağlık
sorunları yaşadılar. Etkilenmenin boyutlarını ve dağılımını bilimsel incelemeler
yapmadan ifade etmek zor olsa da, gözlemlerimizden ve bölge halkının anlattıklarından
çıkardığımız yakınmaları şöyle sıralayabiliriz: Solunumda zorlanma, burunda ve
genizde yanma, hırıltılı solunum, kuru öksürük, dudakta morarma, seste kısıklık,
gözlerde yanma ve sulanma, denge kaybı, baş dönmesi, göz kararması, bulantı ve
kusma, karın ağrısı, kanlı ishal, ateş, deride kaşınma ve yanma. Çevrede yaşayanlar
depremden hemen sonra bu belirtilerden bazılarının birçok kişide ortaya çıktığını
ifade etmektedirler. Ayrıca, olayın üzerinden 15 hafta geçmesine rağmen bazı kişilerde
kilo kaybı, saç dökülmesi ve hafıza kaybı gibi şikayetlerin varlığından söz
etmektedirler.
Kazadan sonraki ilk günlerde bitkilerin, karada yaşayan hayvanların, balıkların ve kuşların
öldüğü görülmüştür. Doğada karışan akrilonitrilin geniş çaplı bir ekolojik
zarara yol açtığı ortadadır. 6400 ton akrilonitrilin aynı anda doğada karışmasının
ardından bu boyutta bir hasara yol açması beklenilebilecek bir sonuçtur.
Gerçek boyutları bilimsel incelemeler sonunda ortaya çıkarılacak olan akrilonitrilin
yol açtığı sağlık zararları, ön değerlendirmelerde ulaşılan bilgiler kadarıyla
aşağıda sunulan literatür bilgileriyle de uyumludur.
Akrilonitril Nedir?
Akrilonitril (vinil siyanid) renksiz, yanıcı-parlayıcı bir sıvıdır. Buharı alevle
karşılaşırsa patlayabilir. Yanması sonucu hidrojen siyanür, karbon monoksit ve
nitrojen oksitler gibi zehirli gazlar açığa çıkar.
Akrilonitril genel olarak tekstil sanayiinde akrilik elyaf üretiminde (battaniye, çorap,
halı, iplik gibi) ve plastik sanayiinde (otomobil parçaları, bilgisayar, telefon, ev eşyaları
gibi) kullanılan bir hammaddedir.
Çevresel/Mesleksel Maruziyet
Akrilonitrilin en önemli maruziyet yolu solunum yolu ile mesleksel maruziyettir2. Deri
teması veya sindirim yoluyla da vücuda girebilir.
Kimyasalın sanayide üretimi veya kullanımı sırasında havaya karışabilir2 ve bu
yolla çevrede yaşayan insanlar etkilenebilir. Kirlenmiş yer altı sularının içilmesiyle
de maruziyet sözkonusu olabilir. Akrilonitrilin kullanıldığı fabrikaların yakınında
yaşayan insanlar uzun sürede düşük dozlarda maddeye maruz kalabilecekleri gibi,
AKSA'da yaşadığımız gibi bir kaza ile maddenin büyük miktarlarda çevreye yayılması
sonucu yüksek dozlarda kısa süreli maruziyetler de sözkonusu olabilir.
Ayrıca sigara kullananların da düşük dozda akrilonitrile maruz kaldığı gösterilmiştir.
Her bir sigarada yaklaşık 8 mg akrilonitril olduğu tahmin edilmektedir3. Bu maddenin
kullanıldığı plastik yiyecek kaplarında yiyeceklere geçen akrilonitril miktarının
ihmal edilecek kadar az olduğu belirtilmektedir1.
Kişisel Maruziyet Nasıl Değerlendirilir?
Akrilonitril, maruziyetin olup olmadığının anlaşılması için kanda bakılabilir2.
Metabolitlerinden kanda siyanid ve idrarda da tiosiyanat bakılarak maruziyetin değerlendirilmesi
yapılabilir. Maruziyetin kesilmesi ile bu maddeler de kısa sürede ortadan kalkar. Yeni
geliştirilen başka bir yöntemde akrilonitrilin hemoglobine bağlanması ile oluşturduğu
yapının oranına bakarak kişinin aldığı doz hesaplanabilmektedir4,5. Bu yöntemde yıkanmış
eritrositler GC-MS yöntemiyle incelenmektedir ve maruziyetten 120 gün sonrasına kadar
sonuç alınabilmektedir.
Sağlık Etkileri Nelerdir?
Akut Etki:
Akrilonitril akut olarak toksik, motor stimulasyon yapan, kolinerjik semptomlara ve
akfiksiye yol açan bir maddedir6. Bu akut etkilerin mekanizması tamamen aydınlatılmamış
olsa da, toksik etkiler hem ana bileşenin hem de metaboliti olan siyanidin etkisiyle
ortaya çıktığı düşünülmektedir7. Akrilonitrilin sağlık etkileri maruz kalınan
doza ve maruziyet süresine göre değişir. Hafif bir iritasyon etkisinden ölüme yol açacak
kadar ağır sonuçlara yol açabilir. Kişisel özellikler de etkinin şiddetini değiştirir.
Maruziyetin olduğu dönemde kişinin sağlık durumu ve yaşı önem kazanır8. Çocuklarda
ortaya çıkan etki yetişkinlere göre daha fazladır9.
Bir kaza sonucu kısa sürede yüksek dozlarda akrilonitrilin solunum yoluyla alınması
sonucu en fazla sinir sistemi etkilenir. Havadaki yoğunluk 16 ppm'e ulaştığında baş
ağrısı, bulantı ve oryantasyon bozukluğu olabilir. Daha yüksek yoğunluklarda geçici
eritrosit ve karaciğer hasarı ortaya çıkabilir. Bu bulgular maruziyetin kesilmesinin
ardından ortadan kalkar. Uzun süre yüksek yoğunluktaki maddenin solunması ölüme yol
açabilir. Ancak ölüme yol açacak doz henüz tanımlanmamıştır. Akrilonitril havada
yüksek yoğunluklara ulaştığında deriyi tahriş edebilir ve kızarıklığa yol açabilir.
Bu kızarıklık günlerce sürer10.
İşçilerin inhalasyon yoluyla akrilonitrile akut (kısa süreli) mesleksel maruziyetin
mukoz membran iritasyonu, baş ağrısı, bulantı-kusma, korku duyma ve sinirlilik, kas güçsüzlüğü
ve konvülsiyon bulgularıyla beraber, düşük düzeyde anemi, siyanoz, lökositoz, böbrek
iritasyonu, hafif bir sarılık ve düzensiz solunuma neden olduğu gözlemlenmiştir8.
Deri ile temas edince II.derece yanığa benzer bir etki gösterebilir11. Tekrarlayan veya
uzamış maruziyetlerde iritasyon ve dermatit oluşturabilir.
Kanserojen Etki:
U.S. EPA akrilonitrili Bl olarak sınıflandırmış, muhtemel bir kanserojen olarak tanımlamıştır8.
İşyerinde tekrarlayan uzun süreli maruziyetinde akciğer kanseri oluşma riski olduğu
düşünülmektedir12. Ancak bu konuda yapılan epidemiyolojik çalışmalar yetersizdir.
Hayvanlar üzerinde yapılan deneysel çalışmalarda içme suyunun alınması ve solunum
yoluyla oluşan maruziyet sonucunda beyinde, salgı bezlerinde ve sindirim sisteminde tümör
oluştuğu gösterilmiştir8,13,14,15.
Teratojenik Etki:
Deney hayvanlarında akrilonitrilin fetus üzerinde toksik etkileri olduğu bildirilmiştir.
Macaristan'da bir akrilonitril fabrikasının çevresinde yaşayan insanlar arasında yapılan
çalışmada, fabrikanın 25 km yarı çapındaki alanda 1980-1996 yılları arasında doğan
46 326 bebekte doğumsal anomaliler saptanmıştır. (Pectus exavatus, inmemiş testis ve
"club foot"). Bu çalışmada saptanan bir diğer bulgu da; fabrikadan uzaklaştıkça
inmemiş testis görülme sıklığındaki azalmadır16.
Ekolojik Zararları Nelerdir?
Toprağa ve suya karışan akrilonitril hava ile temas ettiğinde buharlaşır. Atmosferde
buharı birkaç günde güneş ışığı altında hidroksil radikallerle reaksiyona
girerek bozunur ve formaldehid, formik asit ve formil siyanid açığa çıkar. Burada yarılanma
ömrü 9-10 saattir. Suda ve toprakta yaşayan mikroorganizmalar da akrilonitrili ayrıştırırlar.
Toprağa iyi tutunamayan bir sıvı olduğu için toprak altına sızıp yer altı sularına
karışabilir. Bitkilerde ve hayvanlarda birikimi mümkün değil gibi görünmektedir8.
Akrilonitrilin sudaki yaşama akut toksik etkisi vardır. 69 saat 10-100 ppm akrilonitrile
maruz kalan balıkların %50'si ölmektedir.
SONUÇ
Yukarıda açıklanmaya çalışılan literatür bilgileri ve kazanın olduğu bölgeden
ilk değerlendirmelerle edindiğimiz bilgiler ışığında:
Bölgede yaşayan halkın yaşadıkları ve yaşamakta oldukları sağlık sorunlarını
ve bu sorunların boyutlarını ortaya çıkaracak bir araştırmayı yapmak zorundayız.
İstanbul Tabip Odası'nın bu konuyu incelemek üzere İTO Çevre Sağlığı Çalışma
Grubu ve Çevre İçin Hekimler Derneği'nin oluşturduğu bir çalışma grubu kuruldu.
Bu ekip etkilenmenin boyutlarını ortaya çıkaracak çalışmaları yapmaya başladı.
Bundan sonraki yıllarda ortaya çıkabilecek sağlık sorunlarını incelemek üzere bir
izlem sistemi kurmamız gerekecektir.
Depremin yol açtığı yıkımlara endüstriyel çevre kirlenmeleri de eklenmiştir.
AKSA'da yaşanan akrilonitril kazası dışında, bilinmeyen başka endüstriyel çevre
kirlenmelerinin de yaşamış olması mümkündür. Bunlardan biri İzmit Körfezi'nde günlerce
devam eden TÜPRAŞ yangınıdır ve bu yangında 30 000 ton petrol ürünü yanmış,
bilinmeyen miktarda petrol denize sızmıştır. Bölgedeki çevre sağlığı açısından
riskli işletmelerin ne kadar zarar gördüğü ve çevreyi ne kadar etkilediği yönünde
araştırmaları yapmak zorundayız. Aydınlığa kavuşturmak zorunda olduğumuz başka
bir konu ise şu andan sonra sanayi bölgelerinde insan ve çevre için tehlike
yaratabilecek işletmelerin hangileri olduğudur. Bu işletmeleri tespit etmek ve önlemlerin
alınması için ilgili güçleri harekete geçirmek, bundan sonraki felaketlerin önünü
kesmek için ilk adım olacaktır. Bu, konuyla ilgili bilimsel kuruluşların, bilim
insanlarının, sivil toplum örgütlerinin ve kamunun sorumluluğudur.
Bu ve benzeri olaylar göstermiştir ki; artık, sanayi kuruluşlarının yapılandırılması
ve işletilmesi sürecinde insanı merkezine alan, çalışanının sağlığını düşünen
ve çevreyi önemseyen bir yaklaşımın hakim olması gerekmektedir. Buradaki gelişmeler
ancak halkın, işçilerin, işletme sahiplerinin ve kamunun konuya duyarlılığının
artması ile mümkündür.
Zaman kaybetmeden bir Ulusal İş ve Çevre Sağlığı Enstitüsü kurulmalı ve benzeri
olaylarda bilgiyi, olanakları ve insan gücünü dinamik olarak harekete geçirmeli, bu
alandaki bilginin üretilmesini sağlamalıdır.
1 http://www.ec.gc.ca/cceb/eng/acrylonitrile. summary.htm
2 Agency for toxic Substances and Disease Registry (ATSDR). Toxicological Profile for
Acrylonitrile. U.S. Public Health Service, U.S. Department of Health and Human Services,
Atlanta, GA, 1990.
3 Byrd, G.D., Fowler, K.W. Hicks, R.D., Lovette, M.E., and Borgerdign. M.F. Isotope
dilution gas chromatography-mass spectrometry in the determination of benzene, toluene,
styrene and acrylonitrile in mainstream cigarette smoke. J. Chromatogr. 1990 503, 359-368.
4 Osterman-Golkar, S., Macneale, J.P., Turner, M.J., Walker, V.E., Swenberg, J.A., Summer,
S.C.J., Youtsey, N., and Fennell, T.R. Monitoring exposure to acrylonitrile using adducts
to N-terminal valine in hemoglobin. Carcinogenesis 1994, 15: 2701-2707.
5 Calleman, C.J., Wu, Y., He, F., Tian, G., Bergmark, E., Zhang, S., Deng, H., Wang, Y.,
Crofton, K.M., Fennell, T., and Costa, L.G. Relationships between biomarkers of exposure
and neurological effects in a group of workers exposed to acrylamide, Toxicol. Appl,
Pharmacol 1994, 126: 361-371.
6 Benz, F.W., Nerland, D.E., Pierce, W.M., and Babiuk, C. Acute acrylonitrile toxicity:
Studies on the mechanism of the antidotal effect of D-and L-cysteine and their N-acetyl
derivatives in the rat. Toxicol. Appl. Pharmacol 1990. 102, 142-150
7 Kedderis, G.L., Fennel T.R. Development of a Physiologically Based Description of
Acrylonitrile Dosimetry CILT Activities (Vol. 16, No. 1) Chemical Industry Institute of
Toxicology (CILT), 1996.
8 U.S. EPA. Environmenal Protection Agency. Acrylonitrile Fact Sheet EPA/746-F-95-001.1994
9 U.S. EPA. Environmenal Protection Agencey. Integrated Risk Information System (IRIS)
Online. Coversheet for acrylonitrile Office of Health and Environmental Assessment, 1994.
10 http: /www/2 interdirect.net/-ecoindy/chems/acrylo.html
11 U.S. Environmental Protection Agency. Health Assesment Document for Acrylonitrile.
EPA/600/8-82-007. Environmental Criteria and Assesment Office of Health and Environmental
Assesment, Office of Research Triangle Park, NC. 1982
12 Blair A., Stewart PA. Zaebsi DD, Pottern L, Zey JN, Bloom TF, Miller B, Ward E, Lubin J
Mortality of industrial workers exposed to acrylonitrile. Scand J Work Environ Health
1998; 24 Suppl 2: 25-41
13 Felter SP, Dollarhide JS. Acrylonitrile: a reavaluation of the database to support an
inhalation cancer risk assessment. Regul Toxicol Pharmacol 1997 Dec; 226(3): 281-7
14 Subramanian U. Ahmed AE. Intestinal toxicity of acrylonitrile: in vitro metabolism by
intestinal cytochrome P450 2E1. Toxicol Appl Pharmacol 1995 Nov; 135(1): 1-8
15 Woutersen R.A. Toxicologic profile of acrylonitrile. Scand J Work Environ Health 1998;
24 Suppl 2: 5-9
16 Czeizel AE, Hegedus S, timar L Congenital abnormalities and indicators of germinal
mutations in the vicinity of an acrylonitrile producing factory. Mutat Res 1999, Jun 30;
427 (2): 105-23
|