Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi, 9 Şubat Sigarayı Bırakma Günü dolayısıyla yazılı bir açıklama yaptı. 

Açıklama şöyle: 

“Sigara İçme Odaları” Tütün Bağımlılığıyla Mücadeleyi Zayıflatacak Bir Öneridir

Tütün Kullanmak Kanser Nedenidir

Erkeklerde akciğer ve prostat kanseri, kadınlarda da meme kanseri Türkiye’de en sık görülen kanserlerdir. Kolorektal olarak adlandırılan kalın bağırsak kanserleri ise hem erkek hem kadınlarda en fazla tespit edilen üçüncü kanser türüdür.

Bilindiği üzere tütün ürünlerini kullanmak akciğer başta olmak üzere mide – bağırsak ve yumurtalık kanserine yol açar. Bu nedenle tütün ürünlerini kullanmamak ve sigarayı bırakmak kanserden korunmak için atılacak ilk adımdır. Ancak siyasi iktidarın tutumu tütün kontrolü politikalarından vazgeçildiğini düşündürmektedir. Çünkü tütün ürünlerinin üretimi ve satışı ekonomik nedenler gerekçe gösterilerek artırılmakta, tütün şirketleri devlet tarafından teşvik edilmekte ve yeterli – etkili denetim yapılmayarak her yerin duman altı olmasına göz yumulmaktadır.

Dumansız Hava Sahası Sağlığın Ön Koşullarındandır

Kapalı alanlarda tütün dumanına maruz kalmak tütün ürünü kullanmayanlarda da hastalık ve ölümlere yol açar. Çünkü tütün ürününün dumanında pek çok kanserojen madde bulunur. Yapılan bilimsel araştırmalar bazı kanserojen maddelerin çevresel tütün dumanında daha yüksek miktarda olduğunu ortaya koymuştur. 

Erişkinlerde akciğer kanserinin, inmenin ve koroner kalp hastalığının; çocuklarda ise astım, zatürre ve kulak iltihaplarının, hamilelik ve yenidoğanda çıkan bazı sorunların kapalı ortamda tütün dumanına maruziyetle ilişkili olduğu bilimsel bir gerçektir. Klima ve havalandırma gibi önerilerin, bu kanserojen maddeleri temizlemediği, sadece ortamın kokusunu giderdiği de bilinmektedir.

Kapalı mekanlarda tütün ürünü tüketilmesine izin vermek, o mekanlarda çalışan ve dumana kaçınılmaz olarak maruz kalan işçilerin sağlığını umursamamak demektir.

Sayın Sağlık Bakanı’nın kapalı alanlarda dumansız hava sahasını yasal olarak ortadan kaldıracak “Sigara İçme Odaları” benzeri mekânlar oluşturulacağını ifade etmesi birey ve toplum sağlığı açısından kabul edilemez bir durumdur.

Sayın Bakanın bu önerisinin yasalaşması durumunda kamusal alanlar da dahil olmak üzere bütün kapalı alanlarda tütün kullanımının önünün açılabileceğini öngörmek zor değildir. Oysa sağlık idaresinin öncelikli sorumluluğu bunun tam tersinin yaşama geçirilmesi, yani dumansız hava sahalarının yaygınlaştırılmasıdır.

Tütün Bağımlılığının Yarattığı Hastalık ve Ölümlerin Nedeni Tütün Endüstrisidir

İki kullanıcısından birisini öldürdüğü kesin olarak kanıtlanmış bir ürünün yasal olarak satışına izin verilmesi sağlık karşısında paradan yana taraf olunduğunu açık olarak ortaya koymaktadır. İçerisinde 4 bini aşkın kimyasal madde bulunan bu ölümcül ürün insanlara hastalık taşırken, ürünü fabrikalarında üreten şirketlere de milyon dolarlık kazançlar sağlar.

Tütün endüstrisi, ölüm ve hastalık satarak para kazanır. Kişilerin ve toplumların sağlığı umurlarında değildir. Örneğin Türkiye’de en çok sigara satışı yapan şirket, “İşyerlerinde tam bir sigara yasağı uygulanması tütün endüstrisinin hacmi üzerinde çok güçlü bir etkiye sahiptir. (İşyerlerindeki) bu sınırlamalarla karşılaşan kişilerin sigarayı bırakma yüzdeleri %84 düzeyinde artmaktadır” diyerek, sigara bırakmanın sadece kişisel bir konu olmadığını, aksine tütün kullanım kısıtlamalarıyla doğrudan ilişkili olduğunu belirtmiştir. Benzer biçimde ABD Tütün Enstitüsü, “İşyerindeki sigara yasakları nedeniyle yılda 7 milyar sigara daha az içiliyor. İşyerindeki en basit sınırlama bile endüstri için yılda 233 milyon dolar gelir kaybı anlamına geliyor” diyerek, kapalı ortamlarda tütün ürünü kullanımını yasaklamanın tütün kullanmayı azalttığını kabul etmiştir.

Tütün kullanımın yaygınlaşması tütün şirketlerinin patronlarını zengin ederken, halkı yoksullaştırmaktadır. Tütün kullanımı için yapılan bireysel harcamalar bir tarafa, tütünün yol açtığı devasa sağlık sorunlarının tedavisi için yapılan kamusal sağlık harcamaları, özellikle ülkemiz gibi sağlık bütçesi kısıtlı ülkeler için katlanılamaz bir yük oluşturmaktadır. Yeniden hatırlanmalıdır ki tütün kullanımı ile mücadele en etkili koruyucu sağlık hizmetlerinden biridir.

Türkiye’de Tütün Üretimi ve Tüketimi Artıyor

Türkiye’de son yıllarda sigara ve nargile başta olmak üzere tüm tütün ürünlerinin kullanımı artmaktadır. Çünkü Türkiye’nin yeni tütün kontrol politikası “Tütün Çiftçisine Yoksulluk, Tütün Şirketlerine Teşvik, Tütün Yöneticilerine Terfi, İçene Ceza” biçiminde şekillenmiştir.

Bu yeni politika nedeniyle, imzalanan uluslararası sözleşmelerin aksine, Ticaret Bakan Yardımcılığı görevine ulusötesi tütün firmalarından birinin yöneticisi atanırken, ülkemizde yaşayan herkesin sağlığını korumakla yükümlü Sağlık Bakanı tütün endüstrisinin politikalarına uygun biçimde “Sigara İçme Odaları” önermektedir.

4 Şubat Dünya Kanser Günü ve 9 Şubat Sigarayı Bırakma Günü vesilesiyle Türk Tabipleri Birliği olarak ifade etmek isteriz ki; tütün ürünleri de, tütün şirketleri de, tütün şirketlerini kollayan ve destekleyen uygulamaları yapanlar da birey ve toplum sağlığına zararlıdırlar.

Sağlıklı yaşamın ilk adımı, sağlığa zarar veren faktörleri hayatımızdan uzaklaştırmaktır. TTB olarak, yetkilileri sigara kullanmayı artıran her türlü girişimden vazgeçmeye çağırıyoruz. Herkesi, kapalı ortamlarda sigara içmemeye özen göstermeye, çocukları sigara içilen ortamlardan uzak tutmaya ve sigarayı hayatımızdan çıkarmaya davet ediyoruz.

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ
MERKEZ KONSEYİ