Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) seçimli 69. Büyük Kongresi bugün (8 Haziran 2018) Ankara’da Devlet Su İşleri (DSİ) Konferans Salonu’nda Türkiye’nin dört bir yanından gelen delegelerin ve konukların katılımıyla toplandı.

TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel’in açış konuşmasıyla başlayan kongreye konukların konuşmaları ile devam edildi. Yarın (9 Haziran 2018) da DSİ Toplantı Salonu’nda sürecek olan kongre, 10 Haziran 2018 Pazar günü Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Morfoloji Kantini’nde yapılacak seçimlerle sona erecek.

TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel, burada yaptığı konuşmada, TTB Merkez Konseyi’nin 10-12 Haziran 2016 tarihinde gerçekleştirilen 67. Büyük Kongresi’nden bu yana iki yıl geçtiğini belirterek, Olağanüstü Hal (OHAL) koşulları altında, temel hak ve özgürlüklerin askıya alındığı, ülkenin kanun hükmünde kararnamelerle (KHK) yönetildiği bu dönemde, bütün alanlarda olduğu gibi sağlık alanında da hukuksuzluklar yaşandığını kaydetti.

Kamu görevinden ihraçlar

OHAL döneminde 14 KHK ile 100 bini aşkın kamu görevlisinin herhangi bir kanıta dayanmadan, savunma hakkı tanınmadan ve adil yargılanma yolları tıkanarak kamu görevinden çıkarıldığını belirten Tükel, bu dönemde KHK’larla ihraç edilen hekim sayısının 3342 olduğunu kaydetti. Tükel, ihraç edilenler arasında TTB’nin geçmiş dönemdeki başkanı ve ikinci başkanı da olmak üzere çeşitli kurullarında görev yapmış ya da yapmakta olan isimlerin, tabip odalarının yöneticilerinin, TTB Büyük Kongre delegeleri ve TTB üyelerinin de bulunduğuna dikkat çekti.

Güvenlik soruşturmaları

Bu dönemin önemli bir sorununun da KHK ile kamu görevine başlayanlara güvenlik soruşturması yapılma zorunluluğunun getirilmesi olduğunu belirten Tükel, çok sayıda yeni mezun hekimin güvenlik soruşturmalarının olumsuz olduğu gerekçesiyle mecburi hizmet atamaları yapılmadığını, birçoğunun da güvenlik soruşturmaları tamamlanmadığı gerekçesiyle aylarca bekletildiğini aktardı. Tükel, güvenlik soruşturmalarının kaldırılması ve güvenlik soruşturmaları ile bekletilen ya da ataması yapılmayan hekimlerin görevlerine bir an önce başlatılması gerektiğini kaydetti.

Merkez Konseyi üyelerine gözaltı

Bu dönemin TTB tarihine de geçen bir diğer büyük saldırısını bizzat TTB Merkez Konseyi olarak yaşadıklarını belirten Tükel, hekimliğin evrensel ilkeleri doğrultusunda daha önce de defalarca dile getirdikleri “Savaş Bir Halk Sağlığı Sorunudur” başlıklı açıklama dolayısıyla önce en yetkili ağızlarca hedef gösterilerek tehdit edildiklerini daha sonra da gözaltına alındıklarını anlattı. Tükel, bu sürecin yurt içinde ve yurt dışında çok büyük tepkilere yol açtığını belirterek, destek veren tüm kişi ve kuruluşlara teşekkür etti.

Onur Hamzaoğlu’nun tutuklanması

Bu sürecin ardından, TTB Toplum ve Hekim Dergisi Editörü Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu’nun da  bir basın açıklaması dolayısıyla gözaltına alındığını ve halen halen Sincan F tipi 2 No’lu Cezaevi’nde tutuklu bulunduğunu belirten Prof. Dr. Raşit Tükel, konuşmasında Onur Hamzaoğlu’na selam göndererek, bir an önce özgürlüğüne kavuşması dileğini iletti.

Sağlıkta Dönüşüm Programı

Türkiye’de sağlık alanında büyük olumsuzluklar yaşandığını belirten Raşit Tükel, 15 yıldır uygulanmakta olan Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın (SDP) çok sayıda soruna yol açtığını söyledi. Tükel, SDP’nin temel ayakları olarak yaşama geçirilen Kamu Hastane Birlikleri uygulamasının kaldırıldığını, Genel Sağlık Sigortası (GSS) uygulamasının açık verdiğini, performans sisteminin sağlık hizmetinin niteliğini düşürdüğünü anlattı.

SDP’nin bir diğer ayağı olan aile hekimliği sistemi ile birinci basamak sağlık hizmetlerinin parçalı hale getirildiğini belirten Tükel, sürekli değişen mevzuatla hekimlerin ve hastaların içinden çıkılması zor sorunlarla karşı karşıya bırakıldığını vurguladı.

Tükel, performans sistemi ve döner sermaye uygulamasının kaldırılması, GSS’nin terkedilmesi ve birinci basamak sağlık hizmetlerinin yeniden düzenlenmesi gerektiğini söyledi.

Sağlıkta dönüşümün son dönemi: Şehir hastaneleri

Tükel, kamu-özel ortaklığı finansman yöntemiyle yapılmakta olan şehir hastaneleriyle ilgili de bilgi verdi. Şehir hastanelerinin çok büyük bir kamusal yük olduğunu belirten Tükel, bu modelden vazgeçilmesi gerektiğini kaydetti.

Tıp fakültelerinde nitelik sorunu

Raşit Tükel, tıp fakültelerinin ve öğrenci sayılarının yıllar içindeki artışına da dikkat çekerek, “Yeni tıp fakültesi açılmamalı; eğitim açısından asgari standart ve koşulları sağlamayan tıp fakültelerinin tıp ve uzmanlık eğitimi verme yetkisi kaldırılmalıdır. Tıp fakültelerinde öğrenci sayıları, öğretim üyesi sayısı, alt yapı olanakları ve eğitim programı dikkate alınarak belirlenmeli; tıp ve uzmanlık eğitiminin niteliği artırılmalıdır” diye konuştu.

Üniversite hastanelerinin içinde bulunduğu finansal krize de değinen Tükel, tıp fakülteleri nin hastaneleriyle birlikte, işletme değil; bilim üreten, öğrencilerini geleceğe en iyi şekilde hazırlayan, nitelikli sağlık hizmeti ile eğitimin iç içe verildiği kurumlar olması gerektiğini vurguladı.

Sağlıkta şiddet

Sağlık çalışanlarına yönelik şiddet sağlık alanındaki en önemli sorunlardan biri haline geldiğini belirten Raşit Tükel, uygulanan sağlık politikalarının, sağlık çalışanlarının değersizleştirilmesi ve hedef gösterilmesinin şiddetin altında yatan önemli sebepler olarak tespit edildiğini aktardı ve TTB olarak Türk Ceza Yasası’na bu konuyla ilgili bir madde eklenmesini önerdiklerini hatırlattı.

Geleneksel, alternatif ve tamamlayıcı sağlık uygulamalarının da bu dönemde yaygınlaştığına ve aşı reddinin giderek arttığına işaret eden Tükel, TTB’nin bu konulardaki çalışmalarına ilişkin bilgiler verdi.

İktidarın kadınlara ve kadın sağlığına yönelik çağdışı, erkek egemen görüş ve uygulamalarını kabul etmediklerini belirten Tükel, meslek örgütlerine yönelik saldırılara da karşı çıktıklarını söyledi. Tükel, “Devletin, meslek kuruluşlarının bu işlevlerini yapmasını zorlaştıracak, etkisizleştirecek müdahalelerden kaçınması, toplumsal ve demokratik bir zorunluluktur” diye konuştu.

Sağlıklı bir toplum için TAMAM

Tükel, yaşamdan yana tavırlarını her koşulda sürdürdüklerini, hekimlik değerlerinin bir gereği olarak, barıştan, demokrasiden yana olmaktan hiçbir koşulda vazgeçmeyeceklerini vurguladı.

Tükel, “Sağlıklı bir toplum için; barışın egemen olduğu, özgür, demokratik ve laik bir ülke için; işçilerin, emekçilerin ve tüm halkımızın, kendilerini ilgilendiren her konuda söz, yetki ve karar hakkının olduğu bir gelecek için TAMAM diyoruz. Oyumuza sahip çıkacağız; oyumuzu demokrasiden, emekten, barıştan, özgürlüklerden yana kullanacağız” diye konuştu.

Prof. Dr. Raşit Tükel, konuşmasını bu dönemde TTB’ye destek olan tüm hekimlere, beraber çalıştıkları tüm aktivistlere, tüm emek ve meslek örgütlerine ve TTB çalışanlarına teşekkür ederek sözlerini tamamladı.

Konukların konuşmaları

Raşit Tükel’in konuşmasının ardından, konukların konuşmalarına geçildi. DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, TMMOB Genel Sekreteri Dersim Gül, Türk Dişhekimleri Birliği Genel Sekreteri Neslihan Sevim, CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı, HDP İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, ÖDP Başkanlar Kurulu üyesi Önder İşleyen, Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şükran Doğan, HDP İstanbul Milletvekili adayı Erkan Baş, SES Eş Genel Başkanı Gönül Erden, HKP Genel Sekreter Yardımcısı Sait Kıran, Mülkiyeliler Birliği Başkanı Dinçer Demirkent, NÜSED Yönetim Kurulu üyesi Uğur Cilasun, Türkiye İnsan Hakları Vakfı Başkanı Şebnem Korur Fincancı konuşmalarıyla TTB Büyük Kongresi’ni selamladılar.

Hekimliğin evrensel ilkelerini savunarak “Savaş Bir Halk Sağlığı Sorunudur” dedikleri için bedel ödemek zorunda kalan TTB Merkez Konseyi üyelerine her koşulda yaşamdan yana tavırlarını sürdürdükleri için teşekkür eden ve desteklerini ileten konuşmacılar, 24 Haziran seçimleri öncesinde laik, demokratik, barış içinde ve özgür bir ülke için mücadele mesajında ortaklaştılar.

Prof. Dr. Raşit Tükel’in konuşmasının tam metni için…