İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Fizik Tedavi Bölümü’nde görevli meslektaşımız Dr. Kadir Songür, bir hafta önce muayene ederek ilaç yazdığı bir hasta tarafından jiletle boğazından yaralandı. Çalıştığı hastanede tedaviye alınan meslektaşımızın hayati tehlikeyi atlattığını öğrenmiş bulunuyoruz. Öncelikle meslektaşımıza geçmiş olsun dileklerimizi ve olaydan duyduğumuz üzüntüyü iletiyoruz.

16 Ekim günü saat 15.00 sıralarında meydana gelen olayda, geçen hafta diz ağrısı nedeniyle hastaneye başvuran hastanın, “Yazdığın ilaç ağrımı geçirmezse, o zaman görürsün” diyerek meslektaşımızı tehdit ettiği ve bir hafta aradan sonra tekrar hastaneye gelerek, yanında getirdiği jiletle meslektaşımıza saldırdığı basına yansıyanlar arasında yer aldı.

Dr. Kadir Songür'e ilk müdahaleyi çalıştığı hastanedeki meslektaşları yaptı. Jiletin, karotis damara zarar vermediği, ancak derin kesik oluştuğu bildirildi. Olay yerinden kaçan hasta ise polis tarafından yakalanarak gözaltına alındı.

Her durumda tekrar ettiğimiz gibi, sağlık alanında şiddetin geldiği boyuttan son derece rahatsız ve kaygılıyız. Yıllardır, yapılması gerekenleri söylemekten, Sağlık Bakanlığı’nı ve yetkilileri bu konuda üzerlerine düşeni yapmaya çağırmaktan yorulduk. Sağlık Bakanlığı’nın bu dereceye gelmiş şiddet olayları karşısında neden suskun kaldığını, neden çözüm için adım atmadığını, neden önerilerimize kulak tıkadığını merak ediyoruz.

Görünen o ki, sağlık alanındaki her türlü aksaklığın ve olumsuzluğun sorumluluğunun hekimlere ve sağlık çalışanlarına yüklenmesi Sağlık Bakanlığı’nın işine gelmektedir. Kutuplaştırıcı dil ve söylemler yalnız sağlık alanında değil, toplumda şiddetin körüklenmesine yol açmakta ve gelinen düzey yaşam hakkına saldırı noktasındadır.

Ülkeyi yönetenleri ve Sağlık Bakanlığı’nı bir kez daha uyarıyor, sağlıkta şiddetin önlenmesi için gerçekçi adımlar atmaya çağırıyor ve TTB’nin önerisi olan Sağlıkta Şiddet Yasası’nın bir an önce çıkarılmasını talebimizi tekrarlıyoruz.

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi