Türk Tabipleri Birliği (TTB) Şehir Hastaneleri İzleme Grubu’nca düzenlenen “Kriz; Sağlık Ortamı ve Şehir Hastanelerine Etkisi Çalıştayı”, 22 Eylül 2018 Cumartesi günü TTB Toplantı Salonu’nda gerçekleştirildi. Toplantıya TTB Merkez Konseyi üyeleri, tabip odalarından temsilciler ve hekimler katıldı.

TTB Genel Sekreteri Dr. Bülent Nazım Yılmaz’ın açış konuşmasının ardından iktisatçı yazar Mustafa Sönmez “Türkiye’de 2018 Ekonomik Krizi: Nerede Doğdu, Nereye Gidiyor?” başlıklı bir sunum yaptı. AKP’nin yıllar içinde uyguladığı ekonomik politikaların bugün yaşanan krize zemin hazırladığını belirten Sönmez, gelen dalganın çok büyük olduğunu ve etkisinin de çok yoğun yaşanacağını kaydetti. Sönmez, şu ana kadar uyguladığı yöntemler ve açıklanan Orta Vadeli Program dikkate alındığında, rejimin bu krizi yönetemediğinin ve bu krizi aşabilecek durumda olmadığının görüldüğünü söyledi. Mustafa Sönmez, ne yazık ki krizin bedelini en erken ücretlilerin ve işsizlerin ödeyeceğini, sosyal güvenlik alanında kısıtlamalara gidileceğini, vatandaşların sağlığa erişiminin etkileneceğini kaydetti.  

“Ekonomik Kriz Kamu-Özel Ortaklığı Girişimlerini (Özellikle Şehir Hastanelerini) Nasıl Etkileyebilir?” başlıklı bir sunum yapan Başkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Uğur Emek, çok paydaşlı ve uzun süreli olduğu için Kamu Özel İşbirliği (KOİ) projelerinin büyük riskler içerdiğine dikkat çekti. KOİ ile yapılacak olan projelerin büyük bölümünün var olan kriz ortamı nedeniyle yaşama geçirilmesinin zor göründüğünü belirten Emek, ciddi bir finansman sorunu olduğu için yapılacağı açıklanan şehir hastanelerinin hepsinin yaşama geçirilmesinin mümkün olamayacağı gibi Kanal İstanbul Projesi’nin de yapılamayacağını kaydetti.

Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kayıhan Pala da, “Krizin Sağlık Ortamına Etkisi” başlıklı sunumunda, ekonomik kriz hallerinde sosyoekonomik olarak en üst düzeyde olan grup dışında bütün toplumun sağlığının bozulduğuna dikkat çekerek, kriz ortamında alkol, ilaç vb. kullanımının arttığını ve insanın bütün psikolojisinin etkilendiğini belirtti. Pala, kriz öncesinde var olan sağlık sisteminin durumunun, kriz sırasında sağlığın nasıl etkileneceğini ortaya koyduğunu, güçlü bir birinci basamak sağlık sisteminin var olduğu hallerde krizden etkilenimin daha az olduğuna dair araştırmaların bulunduğunu aktardı.

Türkiye’de, kriz koşulları olmadığı hallerde de çeşitli nedenlerle sağlık hizmetinden yararlanamayan geniş bir kesim olduğuna dikkat çeken Pala, kriz koşullarında bu nüfusun daha da artacağı, sigortalı olanların bile cebinden para harcamak zorunda kalacağı, katkı payı ödemelerinin ya da doğrudan cepten harcamaların artacağı öngörüsünde bulundu. Pala, krizin olumsuz etkilerinin 2019 yılında daha da yoğunlaşarak görüleceğini kaydetti. Sağlık emek gücü açısından da değerlendirmelerde bulunan Kayıhan Pala, sağlık çalışanlarının gelirlerinde azalma olacağı, istihdamda daralma olacağı ve sağlık çalışanlarının tükenmişliğinde artış olacağı tespitlerini aktardı.

Katılımcıların katkılarıyla yürütülen “Krizin Sağlık Ortamına, Sağlık Çalışanlarına ve Hastalara Etkisi” ile “TTB Ne Yapmalı: 2018 ve 2019 İçin Yol Haritası” başlıklı forum bölümünün ardından çalıştay sona erdi.