Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Türkiye Psikiyatri Derneği (TPD), Hatun Tuğluk'un cenazesine yapılan saldırıyla ilgili olarak ortak açıklama yaptı. Açıklamada, "Kimin nereye ait olduğunu belirlemeye yönelik ayrımcı söylemlerin, her durumda koşulsuz bir saygıyı hak eden cenazelere ve ortak değerlerimize yapılan saldırıların  toplumsal birlikteliğimize ve barış içinde bir arada yaşamaya kastetmek olduğunu hatırlatıyor, bir daha yaşanmamasını diliyoruz" denildi. 

Açıklamanın tam metni aşağıdadır: 

22.09.2017

Türk Tabipleri Birliği ve Türkiye Psikiyatri Derneği’nden ortak açıklama:
Hatun Tuğluk’un Cenazesine Yapılan Saldırıyı Kınıyoruz

En olağan koşullarda bile bir yakınını kaybetmiş olmanın acı verici olabileceği tartışmasızdır. Yakınının kaybıyla birlikte kişi daha önceden hazırlanmasının mümkün olamayacağı bir ruhsal sürece girer. “Her ölüm erken ölümdür” sözü bu hazırlıksızlığın bir ifadesi olarak alınabilir. Kayba verilen psikolojik yanıt, iç dünya ile gerçeklik arasında uyum sağlamak için yapılan uzlaşmayı içerir ve yas tutma olarak adlandırılır. Yasın tutulamaması demek, kişinin yakınını kaybettiği gerçekliğini içselleştirememesi, biriken acılarla katılaşması ve depresyon başta olmak üzere pek çok psikopatolojiye yatkınlık göstermesi demektir. Cenaze töreni, kaybedileni uğurladığımız o son yolculuk, yaslarımızı yaşayabilmek, birbirimizin acılarını hissedebilmek için açılan güvenli bir alan, kollektif dayanışma için tanınan bir zamandır. Bu yönüyle toplumsal birlikteliğimiz üzerinden kaybımızın yarasını sarmanın da ilk adımıdır.  

18 Eylül 2017 tarihinde Hatun Tuğluk’un cenazesi barbarca bir saldırıya uğramış ve vasiyet ettiği üzere Ankara’ya defnedilememiştir. Bu olay -tıpkı vefat eden yakınlarının cenazelerine ulaşamayan Cumartesi Annelerinin yaşadıkları gibi- ruh sağlığı açısından son derece olumsuz bir yaşantıdır. Bunun yanı sıra saldırganların gösterdikleri vahşeti etnik ya da dini saiklerle işlediklerine yönelik söylemleri, olayın vehametini bir kat daha artırmaktadır. Bu olay sadece gereken hürmet gösterilmediği için bozulan bir cenaze töreninden ibaret değildir. Aynı zamanda, ülkenin bir kesimi adına söylem geliştiren karanlık bir organizasyonun, işaret ettiği diğer kesimlere “buraya ait değilsiniz” deme yöntemidir. Bu karanlık organizasyonlar ülkenin bir kesimine “buraya ait değilsiniz” dediğinde Madımak’ta canlarımız yakılmış, 6-7 Eylül’de, Malatya’da, K. Maraş’ta, Çorum’da yağma ve katliamlar yaşanmıştır.

Türk Tabipleri Birliği ve Türkiye Psikiyatri Derneği olarak, kimin nereye ait olduğunu belirlemeye yönelik ayrımcı söylemlerin, her durumda koşulsuz bir saygıyı hak eden cenazelere ve ortak değerlerimize yapılan saldırıların  toplumsal birlikteliğimize ve barış içinde bir arada yaşamaya kastetmek olduğunu hatırlatıyor, bir daha yaşanmamasını diliyoruz. Hatun Tuğluk’un cenazesine yapılan saldırıyı kınıyor ve başta yakınları olmak üzere tüm yurttaşlara taziye dileklerimizi sunuyoruz.

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi

Türkiye Psikiyatri Derneği Merkez Yönetim Kurulu